Önceki yazıların birinde yazmıştım, Cumartesi sabahlarını çok seviyorum diye. O saatlerde kimsenin gelmediğini ve sakin kafayla köşe yazılarımı yazdığımı dile getirince, Cumartesi günleri beni ziyaret eden kıymetli bir ağabeyimin artık gelmemeye başladığını gördüm. Aradım, duruma anlattım ve işi tatlıya bağladık. Bu defa sizlere erken bir Kütahya sabahından bahsetmek istiyorum. Değer verdiğim bir büyüğümün daveti üzerine sabah çorbasında aynı sofraya oturduk. Birileri kelle paça, birileri et paça içti. Ardından organik ve tereyağlı bir yumurta ve ortada ise taze biber ve domatesler… Eski Barbaros İlkokulu karşısında nasibini almak adına erkenden işyerinin kapısını açan Bereket Lokantası sahibi kardeşimize bu güzel hizmeti için teşekkür ediyorum. Masada Sadettin Camii’nin yeni müezzini Ahmet Hoca ile tanıştık. Yeni başlamış göreve. Oradan sordu birisi: Hangi camiden geldin buraya? Hocam da Çinili Camii’nden geldiğini söyledi. Aynı kişi bu defa: “Çinili Camii mi? Yoksa çinileri dökülen Camii mi ? diye soruverdi! Derken söze karışan bizim lokumcu Hasan, tanıtım adına benden destek istedi. Yeni bir tür lokum üretimi yapmak istiyor. “Zemzemli lokum!” İlgi çekiyor ama Hasan kardeşimiz, zemzemi nereden bulacağını düşünüyor. Neyse bu güzel sohbetten sonra sabahın erken saatlerinde Kütahya’nın güzelliğinden bahsedelim. Sokaklar temiz, yeni açan esnaflar ellerinde hortumlarla dükkan önlerini serinletiyor. Sokaklarda kötülük adına kimseyi göremedim. Kötü hissettirenleri, kavga veya küfür edenleri, yere tükürenleri, çöp atanları vs vs hiçbirini göremedim sokaklarda. Trafik veya park sorunu da yoktu. Kütahya’nın erken saatteki sabahları çok güzel gerçekten. Güneş doğarken ayrıldık ve bu anımıza noktayı koyduk.
TAKSİCİNİN TURİZME KATKISI
Son zamanlarda turizm konusuna biraz daha ağırlık verdik sanırım. Sabah saman pazarı buluşmasının ardından yolumuz bir taksi durağına düştü. Emekliler, zamlar, hayat pahalılığı derken konu geldi yine turizme. Daha önce şehrin turizm yüzünü daha güçlü hale getirmek için bütünsel hareket etmemiz gerektiğini dile getirmiştim. Bütünsel hareket derken, en küçük birimden, en zirveye kadar hepimizin bakış açısı ve turizm konusundaki tutumu aynı doğrultuda olması gerekiyor. Taksici ağabeyler, dertli mi dertli. Bir arkadaşları yüzünden sürekli olarak müşteri kaybettiklerini anlattılar. Kendilerinin 100 TL yazdığı yere aynı arkadaşlarının bazen 140, bazen 180 TL yazdığını söylediler. Ben de olaya esprili bir yaklaşımla, bu arkadaş turizme büyük katkı sağlıyor dedim. Taksimetreyi açtığında istediği rakama ulaşmak için normal yol yerine değişik güzergahlardan gidiyor ve misafirlerimize Kütahya’yı gezdiriyor. Haksız mıyım? Bütünsel bakış için bu gibi durumları denetlemesi gereken kurum veya kuruluşların denetim görevini iyi yapması gerekiyor. Yoksa, amiyane tabirle “kazıklanan müşteri” şikayet etmez ise yapan yaptığıyla kalacak.
ENERJİK, SİNERJİK VE HEYECANLI
Kütahya’nın değerlerini, kurumsal firmalarını marifet iltifata tabidir mantığıyla dile getirmeye devam edelim. Çimento, Cam, Seramik ve Toprak Ürünleri İhracatçıları Birliği, 2023 yılı ihracat şampiyonlarını açıkladı. Bu yıl altıncısı düzenlenen törende Kütahya’nın kurumsal markalarından olan Keramika, Seramik Sofra Mutfak ve Süs Eşyası sektöründe “En Fazla İhracat Yapan Firma” ve “En Yüksek İhraç Birim Fiyatına Sahip Firma” kategorilerinde 1’incilik ödüllerine layık görüldü. Bu başarıları duydukça, haber yaptıkça, şehrimiz adına çok seviniyorum. Başarılarından dolayı başta Genel Müdür Emin Yüce olmak üzere emeği geçen herkesi kutluyorum. Geleneksel yöntemlerle üretilen seramik üretimini yenilikçi, modern dokunuşlarla harmanlayarak farklı bir heyecan ve renk getirme düşüncesi ÜNSA A.Ş. bünyesinde %100 yerli sermaye ile 2006 yılında üretim hayatına başlayan Keramika markası, Türkiye’de ve dünyada sofra üstü sunum grubunda bana göre en önemli aktörlerden biri. Ayda 5 milyon adet üretim yapmak, 750’den fazla model ve asla taviz verilmeyen kalite yönetimi anlayışı elbette başarıyı getirir. Marka’nın Kütahya’nın gelişimine, tanıtımına ve sosyal faaliyetlerdeki desteklerine çok yakınen şahitlik ettiğimi de bahsetmeden geçmeyeyim. Keramika’nın enerjisi, sinerjisi ve heyecanı gerçekten çok yüksek. Diğer firmalara örnek olması dileğiyle…
99 KURALI NEDİR?
Ders veren kısa hikayelerden bir örnek daha: Kral vezire sormuş:“Hizmetçimin hayatta benden daha mutlu olduğunu görürüm, neden ? Oysa onun hiçbir şeyi yok. Ben ise kralım, her şeye sahibim ancak huzursuz ve keyifsizim” Vezir der ki: “Ona 99 kuralını dene.” Kral, “99 kuralı nedir?” deyince, “Gece bir keseye 99 dinar koyup kapısına bırak ve üzerine de bu 100 dinar sana hediyedir yazarak kapısını çal, sonra olanları izle” diye cevap verir. Kral vezirin dediğini yapar. Hizmetçi keseyi alıp dinarları sayar ancak bir tanesinin eksik olduğunu görünce ‘herhalde dışarıda düştü’ diyerek ev halkıyla birlikte aramaya koyulur. Gece biter onlar hala kayıp dinarı ararlar, eksik dinarı bulmadıkları için baba çocuklarına kızar ve sakin iken onlara saldırır hale gelir. Diğer gün sabah hizmetçi gamlı düşünceli olur çünkü bütün gece uyumamıştır. Asık suratlı, keyifsiz, tebessümsüz ve halinden şikâyetçi bir surette kralın yanına gider. Böylece kral da 99 kuralının manasını anlamış olur. Şöyle ki; biz, Yaradan’ın bize hibe etiği 99 nimetini unutur, bütün hayatımızı kayıp bir nimeti aramakla geçiririz! Allah‘ın bize takdir etmediği, bilmediğimiz hikmetlerden dolayı bizden men ettiği bir şeyin peşine düşer, kendimizi mutsuz, huzursuz eder ve içinde bulunduğumuz nimetleri unuturuz.! Kalın sağlıcakla…
SEVDİĞİM SÖZLER
Eskiden insanlar gördüğünü örter, görmediğini söylemezdi.
Şimdi gördüğünü yayıyor, görmediğini uyduruyor…