Kara trenler, minibüsler, hat dolmuşları derken, yıllar yılları kovaladı. Şimdi artık toplu ulaşımı halk otobüsleri ile sağlıyoruz. Ama Yüksek Hızlı Tren bir türlü Kütahya’ya gelmedi. Havalimanı ve sınırlı sayıda yapılan uçak seferlerinin şehre bugün olmasa bile ilerleyen süreçte büyük katkı sağlayacağına inananlardanım. Yerel seçimden önce Kütahya’ya teleferiğin geleceğini sosyal medyamdaki durumda: “Tüm adaylar vaatte bulunduğuna göre, teleferik Kütahya’ya kesin geliyor” diye belirtmiştim. Tabi tramvay, banliyö ve hafif raylı sistem projeleri de adayların vaatleri arasında yer alıyordu. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in tasarruf tedbirlerini açıklamasından sonra bu tarz yatırımlar yapılır mı bilemiyorum ama güçlü olmak, çözümü kendimiz bir şekilde bulmak zorundayız. Altıntaş Zafer OSB’de yatırımların üretime başlaması sonrasında 15 bini aşkın istihdam rakamını, ilk duyduğumuzda hepimiz heyecanlanmıştık. Ama bir taraftan da burada çalışacak insanların konut ihtiyacını nasıl karşılarız diye kendi kendimize sormaya başlamıştık. Öğrendiğime göre Altıntaş’ta konut ihtiyacı için bir uydu kent kurulacakmış. Vekillerimiz ve AK Parti İl Başkanı Mustafa Önsay konuyu takip ettiklerini söylediler. Ama bu uydu kent nereye kurulacak? Yüksek Hızlı Treni buraya getirecek bir noktaya kurulsa ve Kütahya olarak bir talepte bulunurken, avantaj biz de olsa? Yani Ulaştırma Bakanlığı bu uydu kentteki insan sayısına göre projede bir tadilat yapsa nasıl olur? İşte bir çözüm yolu! Göbeğimizi kendimiz kesmek için çaba göstermek en mantıklısı.
KÜTAHYA VE GİRİŞİMCİLİK
Eskiler hep anlatırlar, Kütahya’da KÜMAŞ’ın, Şeker Fabrikası’nın, Kütahya Porselen’in, Toprak Sanayii’nin o dönemlerde şehrin ileri gelenlerin destekleri ve Kütahyalıların girişimleri ile kurulduğunu. Geçmiş ile bugünü karşılaştırdığımızda, bugün yatırım anlamında şehrin bütünüyle sahiplendiği, büyük cesaret gösterdiği yatırımlara uzak durduğunu görüyoruz. KEMTAŞ örneği sonrasında sanki üzerimizde bir ölü toprağı var, ya da bir güvensizlik yaşıyoruz. Dev yatırımlar için bir araya gelme özelliğimizi dondurmuşuz gibi geliyor bana. Ve soruyorum kendi kendime: Şimdi neden bu tür dev girişimlere kalkışmıyoruz? Bu durumun sebebini ve çözümünü bulduğumuz anda yine dev adımlar atabileceğimizi düşünüyorum. Köy yerlerinde köyün ortak işi için imece yapılır. Bu alışkanlık hala bazı köylerde devam ediyor. Her evden bir kişi köyün yapılması gereken neyi varsa o gün toplanır ve akşama kadar kazma-kürek çalışır. İşte bu noktada hepimizin kazma-kürek çalışmaya, Kütahya için bir araya gelmeye ihtiyacımız var. Yastık altındaki veya bankadaki paralar, gayrimenkul alımları veya benzeri yatırımlar hep bireysel oluyor. Toplu hareket edip, toplu hücuma geçtiğimizde şehrimiz gerçekten kabuğunu kıracaktır.
BARO’DA GENÇLİK ATEŞİ
Ne zamandır yazayım diye düşünüyorum ama seçim ve diğer gelişmelerden dolayı bir türlü fırsat bulamamıştım. Bu bölümde Kütahya Barosu’ndan bahsetmek istiyorum. Mesleğe başladığımdan beri Osman Emet, Sabit Özdoğlar dönemlerinden sonra çıtanın yükseldiği bir Ahmet Atam dönemine şahitlik ettim. Ardından da Edip İlkay Sunay ile Aytek Canbek’in başkanlık için yarıştığı ve son yılların belki de en demokratik baro seçimlerini yaşadık. Hala unutmuyorum, seçim sonunda onların adliye ek binada bütün meslektaşlarının önünde kucaklaşmalarını. Bana göre bu kongrenin en güzel anıydı. İkisi de bu anlamda alkışı hak ettiler. Baroda artık direksiyonun başında gençler var. Şehrin yararına, mesleki konularda ve artı değer katan işlerde her duruma müdahil oluyorlar. Eski yıllarda Kütahya Barosu’nun sadece Avukatlar Günü kutlamalarını haber yapardık. Şimdi ise temsillerini, katıldıkları yarışmalarda birinciliklerini, sosyal ve kültürel etkinliklerini, avukatlara artı değer anlamında yeni Avukat Evi girişimlerini, üyelerine yönelik çeşitli faaliyetlerini haber yapıyoruz. Gençlerin direksiyonda olması Kütahya’yı da harekete geçiriyor. Bu duruşları ile benzer kuruluşlara hem örnek oluyorlar, hem de onları da Kütahya’ya değer katma yarışına dahil ediyorlar.
KİYD, KÜTAHYA’NIN HAZİNESİ
Geçen hafta Kütahya İlinden Yetişenler Derneği Genel Merkezi’nin 52. Olağan Genel Kurulu’na katıldım. Büyüklerimizi dinlemek, onları saymak ve saygı göstermek, tecrübelerinden faydalanmak bana göre çok önemli. Bu güzide dernek 1951 yılında kurulmuş ve o günden beri Kütahya’ya önemli kazanımlar sağlamış. Kaç üyesi var bilmiyorum ama herkesin üye olması, destek vermesi ve sahiplenmesi gereken bir dernek. Çünkü bu derneğin destekleriyle 73 yıldır birçok Kütahyalı gencimiz, eğitim yolculuğunda maddi veya barınma anlamında desteklenmiş. Bu gençler yurdun dört bir yanında yetişerek, vatanımıza ve milletimize hizmet etmişler ve etmeye devam ediyorlar. Bana sorarsanız KİYD tam bir hazine. Kütahya’nın yaşadıkça kıymetlenen, tarihe ışık tutan ve geçmişi gelecekle buluşturan bir hazine niteliğinde. Bu hazineyi başta ilimizin önderleri ve dinamikleri sahiplenmeli, destek vermeli, sorunlarını çözmeli diye düşünüyorum. Hiçbir şey yapmıyorsa bile bayram havasında geçen kongrelerine katılmalı ve onları onure etmeli. Kütahya’nın bir değeri olan bu kıymetli hazineyi el üstünde tutmak, şehrimizin gençleri, tanıtımı ve geleceği açısından hepimizin görevidir.
SEVDİĞİM SÖZLER
Her fırtına hayatınızı bozmak için gelmez!
Bazıları yolunuzu temizlemek içindir!
